Sınırı Geçen Yarış – Edirne Maratonu
Edirne Maratonu’ndaki 10 km paten yarışı için geçen pazar Edirne’deydik. İstanbul Paten grubundan arkadaşların organizasyonla iletişim kurması sonucu, koşu kategorisi olan etkinliğe paten de eklemişlerdi; ancak etkinlik sınav tarihi ile çakıştığı için ertelenince yeni tarih de İstanbul’daki Summer Run ile çakışmış ve birçok kişi kaydını iptal etmişti. Etkinlikte toplam 6 kadın 12 erkek patenci yer aldı.
Şimdi size yarış ile ilgili bilgiler vereceğim.
Parkurun strava linkine buradan ulaşabilirsiniz.
Yarışın rotası hakkında elimizde harita üzerinde gösterilmiş bir parkur yoktu. Sadece el ile çizilmiş bir harita üzerinden google mapse bakarak rotayı anlamaya çalışmıştım. Aslında rota tam hesapladığım gibiydi; fakat tek bir nokta beni yanılttı.
Paylaşılan parkur görselinde yarış Lozan Anıtı’nın önünden başlıyor gibiydi, ancak anıtın tam içinden başladı.
Parke taş döşeli anıt bahçesinde paten kaymayı bırakın, koşmak bile zor. Organizasyona biz dışarıdan başlayamaz mıyız önerisini yapmama rağmen kabul görmedi.
Yarışın başı ve sonunda 50-60 metre çok kötü, hatta berbat denebilecek zeminde kaymamız gerekti.
Daha da kötüsü, 5 dk önce çıkacağımızın belirtilmesine rağmen, bizden 15 saniye sonra koşucular başladı. Bilmeyenler için, hızlı koşucular ortalama bir patenciden bile daha hızlı gidebilir.
Koşucuların bir anda arkamızdan çıkmasıyla ancak kenara geçip hızlı olanların geçmesini bekledik.
Yürüyerek Lozan Anıtı’ndan çıktıktan sonra, koşucuların arasında, dar ve normal kaldırım taşı döşeli bir sokakta 500 metre gitmemiz gerekti. Koşucularla bir kaza yaşamamak için kontrollü ve yavaştık. Ara sokak kıvamında asfalt bir yolda daha az koşucu ile 1 km daha gittikten sonra, paten için harika denebilecek yeni yapılmış bir yola bağlanarak sınıra doğru 2 km daha giderek, sınır kapısından geçip aynı yolu geri döndük. Parkurda paten için güzel denilebilecek tek yok sınıra doğru gidiş ve dönüşte kullandığımız kısımdı.
Güzergahtaki en kötü noktalardan birisi, dönüş yolunda Lozan Caddesinde 500 metre gidiş, 500 metre dönüş olarak kaldırımda kaymamız gereken yerdi diyebiliriz. Buradan döndükten sonra, Lozan Anıtı’na doğru oldukça dar bir sokaktan geçip ardından son 50 metrede yine taş döşeli yolda kaymak zorunda kaldık.
Genel itibariyle farklı bir rotada paten kaymak ve sınır kontrol noktasından patenle geçip Yunanistan sınırının dibinden geri dönmek güzeldi. Ancak bu rota başlangıç ve bitiş noktası ve de Lozan caddesinde geçen kısmı ile bir paten yarışı için hiç uygun değildi. Giderken de ilk ve son Edirne paten yarışı olarak değerlendirmiştim.
Yarış sonrası organizasyondan yetkili ile konuştuğumuzda, aslında onların da parkurun patene uygun olmadığının farkında olduklarını gördük. Hatta yetkili bize kendisine ulaşan arkadaşlara şöyle dediğini iletti ” İletişim kuran arkadaşlara parkurun paten için uygun olmadığını söylemiştim , yarış olarak düşünmeyin gelip sporunuzu tanıtın hep birlikte kayın “. Özet olarak yarış bu haliyle patenciler ve koşucular için güvenli olmayacaktır.
Tüm bunların dışında, yarışın başındaki ve sonundaki anonslarında paten sporu için oldukça güzel şeyler söyleyerek iyi niyetlerini ilettiler.
Seneye rotada ve start-finiş noktalarında değişiklik yapılırsa paten yarışı için uygun hale getirilebilir. O da olmazsa herhangi bir sıralama yapılmadan sadece paten gezisi kıvamında bir etkinlik olarak değerlendirilebilir. Seneye nasıl olacağını hep birlikte göreceğiz.
